Mikro alemden makro alemlere kadar bütün varlık bir tefekkür levhasıdır. Tefekkürden maksat varlıktaki harikuladelikleri müşahade etmektir. Her bir varlık müşahadeye sunulmuş bir eserdir. Eserlerdeki mükemmellik, maslahatlara uygunluk, israftan korunmuşluk, cezbeden bir cazibe, lüzumsuzluğu hatıra getirmeyen faydalar, ölçülerdeki mikroskopik boyutlar, karışıklık içindeki şıklık, tasarımdaki fevkaladelik, ayrıntılardaki uyum, boyutlardaki orantı; sebeplerin sınırsız acizlikleri ve kayıtsız teslimiyetleri, hesaplı hareketleri, plan ve takvime göre iş yapmaları, senaryodan habersiz en uygun rolü kusursuz oynamaları, iradi fonksiyonlardan yoksun olmaları, onları tasarrufunda tutan Kudretin azametine, cemaline, kemaline karşı bir hayranlık bir muhabbet uyandırır. İnsan, hayatının bütün safhalarında varlığın dilinden Allahın birliğini okuyabilse ömür boyu tadını başka hiçbir şeyde bulamayacağı bir huzura kavuşur. Öyle bir huzur ki bu huzurda insan kendini solmaya mahkum bir çiçek gibi değil, sonsuzluğa aday bir çekirdek gibi görür. Bir saat tefekkür, sizleri böyle bir dünyaya davet ediyor.
