Sihir ve Büyünün Hakikati, Mahiyeti ve Hükmü

Tarih: 28.03.2020 14:46
Sihir ve Büyünün Hakikati, Mahiyeti ve Hükmü

Sihir ve Büyünün Hakikati, Mahiyeti ve Hükmü
Ebû Muhammed el-Makdisî (Rahimehullâh)ın beyanı vechile: “Sihir; ehlince malum olan bir takım kurallara bağlı olarak yapılan büyüler, efsunlar ve düğümlere üflemeler gibi, İslam’ın izin vermediği bir takım muamelelerdir.

Bakara Sûresi’nin 102. âyet-i kerîmesiyle Felak Sûressi’nin 4. âyet-i kerîmesinin beyanlarından yola çıkan Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat mezhebi sihrin sabit olduğuna, kalplere ve bedenlere tesir edebildiğine, kişiyle eşinin arasını ayırabildiğine hatta hasta edip öldürebildiğine hükmetmişlerdir. Tabi ki bütün bunlar imtihan gereği Allâh-u Te‛âlâ’nın izin vermesiyledir. Ancak şu da bilinmelidir ki; büyü yapmak ve yaptırmak sakınılmması gereken en büyük yedi günahtan biridir.” (Müslim, Îman:145, Buhârî, Vesâyâ:23)

BÜYÜLERİ BOZAN ÂYET-İ KERÎMELER VE DUÂLAR
Müslüman kimsenin büyüden korunması için âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerde beyan edilen zikirlere sarılması gerekir. Çünkü onlar sağlam kaledir. Ancak bu âyetlerin tesir etmesi için sağlam îman, Allâh’a tevekkül ve îtimat şarttır.

Büyüden korunmak için en tesirli birkaç terkip vardır ki burada onları zikredeceğiz:

1) Bakara Sûresi’nin okunması büyünün zararlarını ortadan kaldırır. Nitekim hadîs-i şerifte: “Bakara Sûresi’ni okuyun, onu okumak berekettir, terk etmek pişmanlıktır, sihirbbazların ona gücü yetmez” buyurulmuştur. (Müslim, Müsâfirin:252)

2) Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hasta olan eshâbına okuduğu şu duâ da sihri iptale vesîledir:
». اَللّٰهُمَّ رَبَّ النَّاسِ، أَذْهِبِ الْبَأْسَ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي، لاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا «
“Ey insanların Rabbi olan Allâh! Sıkıntıyı gider, şifa ver, şifa verecek ancak Sensin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Bir şifa ver ki hastalık bırakmasın.” (Buhârî, no:5743). Bu duayı hasta kendisine de okuyabilir, başkası da ona okuyabilir.

3) Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) büyüden rahatsızlandığı zaman Cibrîl (Aleyhisselâm)ın ona okuduğu şu rukye de çok tesirlidir:
». بِسْمِ الٰهّلِ أَرْقِيكَ مِنْ كُلِّ شَيْئٍ يُؤْذِيكَ وَمِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَيْنٍ حَاسِدٍ، اَلٰهّلُ يَشْفِيكَ، بِسْمِ الٰهّلِ أَرْقِيكَ «
“Sana eziyet verecek her şeyden Allâh’ın izniyle sana ilaç yapıyorum. Her canlının ya da kıskancın nazarının şerrinden de Allâh sana şifa versin. Allâh’ın ismiyle sana ilaç yapıyorum.” (Müslim, no:2186). Bu duayı hasta da okuyabilir, hasta üzerine de okunabilir, ancak üç kere okunması sünnettir.

4) Sihrin yapıldığı yer tespit edilip büyü malzemeleri telef edilirse sihir bâtıl olur. Nitekim “Buhârî”de rivayet edildiği üzere Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendi tüyleriyle ve
tarak dişleriyle yapılan büyüleri Hazret-i Ali Efendimizi göndererek kuyudan çıkarttırmıştır Bundan dolayı insan saç ve tırnak gibi atıklarını toprağa gömmeli, büyü yapmak isteyenlere
fırsat vermemelidir.

5) Acve hurması yenmelidir. Nitekim hadîs-i şerifte: “Her kim sabah aç karnına yedi Acve hurması yerse o gün kendisine ne zehir ne de sihir zarar veremez” buyurulmuştur. (Buhârî, no:5769, Müslim no:2047) Acve hurması Medine’de yetişen hurmaların en değerlilerindendir. Bazı hadîs-i şerîflerde “Acve-i âliye” kaydı bulunduğu için özellikle Kuba bölgesinde yetişen Acve
hurmasının tercih edilmesi, hiç değilse Medine sınırlarında yetişen Acve’nin temin edilmesi, rivayetleri cem etmek bakımından daha ihtiyatlıdır. Hattâbî (Rahimehullâh)ın
beyanı vech ile; “Acve hurmasının zehirden ve sihirden koruması o hurmanın kendi özelliğinden değil de, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in onun hakkında yaptığı dua
bereketiyledir.” (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî, 10/250)

6) Hacamat yani kan aldırmak da büyüyü bozan tedavi türlerindendir. Büyü bozulması için özellikle sihir nedeniyle zarar gören belli bir bölge varsa oradan kan alınır. Ama her
hâlükârda baştan aldırılması sihrin iptali için en faydalı usuldür. (Muhammed Yûnus Abdüssettâr, Şifâu’r-rûh, sh:129-134)

7) Sihirden, delilikten, ağrılardan, felçten vesair görünen görünmeyen tüm hastalıkllardan şifa bulmak isteyen, cin ve insan şerrinden korunmayı dileyen herkesin Kur’ân-ı Kerîm’den bazı âyet-i kerîmeleri, peşine de İhlas ve Felak-Nas Sûrelerini en az günde bir kere yakînî itikad ile okumaya devam etmesi şarttır. Çünkü bunun faydası birçok evliyâuullâhın tecrübesiyle sabit olmuştur. Bunları hastanın kendisi de okuyabilir, başkası da ona okuyabilir. Nitekim Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu âyetleri sancısı olan bir sahabîye okudduğunda o hiçbir hastalığı kalmayarak huzûr-u risâletten kalkmıştır. (Ahmed ibn-i Hanbel, no:21212, Hâkim, el-Müstedrek, no: 8269, 4/485, Heysemî, Mecme‛u’z-Zevâid, no: 8467, 5/197)
Yine bir hadîs-i şerifte: “Bir gece içinde 33 âyet okuyana ne bir yırtıcı hayvan ne de bir hırsız o gece zarar veremez ve o kişinin canına da, malına da, çoluk çocuğuna da sabaha kadar âfiyet verilir” buyurulmuştur. (Suyûtî, Ed-Dürrü’l-mensur, 1/70-71) Bu iki rivayette geçen âyet-i kerîmeler de: Fâtiha-i Şerîfe, Bakara Sûresi’nin başından 4 âyet-i kerîme, Bakara Sûresi’nin 163 ve 164. âyet-i kerîmeleri, Âyete’l-Kürsî ve peşşindeki iki âyet-i kerîme, Bakara Sûresi’nin son 3 âyet-i kerîmesi, Âl-i ʽİmran Sûresi’nin 18. âyet-i kerîmesi, ʽÂraf Sûresi’nin 54-56. âyet-i kerîmeleri, İsrâ Sûresi’nin son 2 âyet-i kerîmesi, Mü’minûn Sûresi’nin son 3 âyet-i kerîmesi, Sâffat Sûresi’nin ilk 10 âyet-i kerrîmesi, Rahmân Sûresi’nin 33-35. âyet-i kerîmeleri, Haşr Sûresi’nin son 3 âyet-i celîlesi, Cin Sûresi’nin ilk 4 âyet-i kerîmesi, İhlâs-ı şerîf ve Felak-Nas sûreleridir. Bazı velîlerin özellikle sihri iptal hususunda faydalı buldukları Bakara Sûresinin 102. âyet-i kerîmesi, Âl-i ʽİmran Sûresi’nin 19. âyet-i kerîmesi, ʽÂraf Sûresi’nin 118-121. âyet-i kerîmeleri, Yûnus Sûresi’nin 79-82. âyet-i kerîmeleri, Tâhâ Sûresi’nin 65-69. âyeti kerîmeleri, Rahmân Sûresi’nin 31-32. âyet-i kerîmeleri, Kalem Sûresi’nin 51-52. âyet-i kerîmeleri, Cin Sûresi’nin 5. âyet-i kerîmesi, bir de Kâfirûn Sûresi’ni de bu âyet-i kerîmeller arasına ilave ettik. (Ebû Talha Muhammed Yunus, Şifâu’r-rûh, sh: 128-139)

Sihir ve Büyünün Hakikati, Mahiyeti ve Hükmü

Yükleniyor...