Bilgil ki bu kitap; seyr u sefer, takdir-i Rabbani'yle Rum diyarının bir ucuna dustugunde, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in hicretinden 895 sene sonra Vardar Yenicesi'nde Turki ihtiyar olundu, ta ki Hak yolunun talibleri (taliban-ı sadık) ve bu yolda samimi olanlar (muhlisan-ı muhikk) kulak verip yararlanalar. Hak Asıklarının Azıgı, 15 yüzyıl Osmanlı meşâyıhından Molla Abdullah İlâhî'nin, tasavvufî terbiyeye yonelen kişilere dikkat edilmesi gerekenleri sohbet usulüyle açıklayarak Türkçe kaleme aldığı bir risâledir. Kulluk, muhabbetullah, tezkiye, tasfiye, mücâhede, müşâhede, murâkabe, tevekkül, tefekkür, kalp, nefs, ruh, hâl, makam, tarikat âdâb ve erkânı, ibadetlerde titizlik, sünnetullaha riâyet, lokmanın helâlliği gibi tüm boyutlarıyla açıklanması gereken konular, bu risâlede açıklığa kavuşturulmaktadır. Risâlenin sonunda İlâhî'nin, metin boyunca açıkladığı tasavvufî kavramları Muhyiddin İbn Arabî'nin Futuhat-ı Mekkiyye'sinin yüz elli üçüncü bolümüne dayanarak ozetlediği bir kısım da mevcuttur. Simav'da doğan ve Ali et-Tusî gibi isimlerden medrese tahsili aldıktan sonra Semerkand'a giden Molla Abdullah İlahî, burada Nakşibendî şeyhi Ubeydullah Ahrâr'a intisab etmiştir. Sah-ı Nakşibend'in türbesinde dokuz erbain çıkardıktan sonra mürşidinin izni ve işaretiyle Anadolu'ya donmüş, bu esnada Molla Câmî gibi isimlerle gorüşme imkânı bulmuştur. Tam da bu sebeple onun satırları, birçok manevî yolun neşvesini taşımaktadır.