Kalp uyanınca gönül olur...Gönül sultanını bulunca insan-ı kâmil olur.İnsan-ı kâmil; aşk yolunun yolcusu, sırların bekçisidir.Satırlarda yazılan bu kutlu yolun bekçileri, satırlardan sadırlara ilmek ilmekişlemişlerdir yolun edeplerini. Kendilerinden sonraki nesillere nur olmuştur, aşkyolunun kandilleri...Hz. Adem ile istiğfarın edebini, Hz. İbrahim ve Hz. Meryem ile adanmışlığın vetevhîdin nurunu, Melik Tubba ve Ashab-ı Güzin'le ahde vefa, teslimiyet vetabiiyetin rahmetini, Fatih Sultan Mehmet Han ile kabul olmuş duaya dahilolmanın yolunu öğrenirken; Efendimiz (sav) ve Hz. Fatıma'da aşk ve sırrı talimeder bu kutlu yolun yolcuları...Biz, önce kendimizden ve sonra neslimizden mesul olanlar;Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) Havz-ı Kevser'inde ümmeti olmayı muradediyorken, bu murada uyuyan kalplerle ulaşmayı nasıl tahayyül edebiliriz?Uyuyan bir kalp ölüme mahkûm değil midir? Ölü ruhlar nasıl yola kandilolabilir?Kendi sırrımızı keşfedip, geleceğimizin geçmişimizde saklı olduğunu idrakederek çıkacağımız yolda;Ölmeden önce uykudan uyananlardan olup, geleceğe üzerindeki gafletperdesinden sıyrılmış olarak, gözüyle gören, aklıyla bakan, kalbiyle idrak edenbahtiyar bir nesil bırakmak istiyorsak...Haydin! Çıkalım uyanış yolculuğuna...