Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk

Ürün stokta bulunmamaktadır.
Hızlı Gönderi
Güvenli Alışveriş
İade ve Değişim
TEKNİK BİLGİLER
YAZAR
DR. MİRZA İNAK
STOK KODU
04 01 01 72
KISA KODU
SB0056
BARKOD
9786059505024
KAĞIT CİNSİ
KÜLTÜREL KİTAPLAR
KOLİ ADEDİ
100
AĞIRLIK
0,099
EN / BOY
13 X 21

ÖZELLİKLER
  • Sayfa Sayısı: 120 Sayfa
  • Cilt: 1. sınıf sert karton kapak

ARKA KAPAK YAZISI

Kelimeleri tanımayanlar,kelimelerin gücünü ve tesirkuvvetini bilemezler. Bunedenle bir milleti tanımakiçin diline, kullandığıkelimelerine bakmak gerekir.Bir milleti ele geçirmek, tarihsahnesinden silmek için iseKonfüçyüs’ün dediği gibi“Geçmişle en önemli birbağ olan dilini, kullandığıkelimelerini ellerindenalmak yeterlidir.” İşte biz detam bu noktadan hareketlegeçmişimizle, tarihimizle,milli hafızamızla köprülükyapan kelimelerimizitanımaya çalışıyoruz.Ecdadımızın elinde işlenmiş,milletimizin gönlündeyoğrulmuş, annemizin aksütü gibi bizden bir parçaolmuş kelimelerimizikeşfetmek adına yolaçıkıyoruz.

MUKADDİME

Sevgili dostlar, insanoğlu günlük hayatta kullandığı kelimelerinnereden geldiğini, neden öyle söylendiğini hepmerak eder, sorar, araştırır. Çünkü bizler dünyaya gönderildiğimizdeilk önce kelimelerle tanışırız. Dünyayı vehayatı kelimeler üzerinden öğreniriz. Kelimeler kalbimize,ruhumuza, duygularımıza hitap eder. Dış dünyadan içâlemimize mesajlar taşır. Öyle ki, kimi kelimeler şefkati,muhabbeti; kimi kelimeler güveni, samimiyeti; kimi kelimelerise ümidi ve hasreti ifade eder. Öyle kelimelerde vardır ki dilimizde zarafeti, asaleti, cesareti, şehametianlatır ve yansıtır, yürekleri coşturur.

Bu nedenle insanla, lisan arasında çok derin ve köklü birbağ vardır. Zira insan; fikirlerini, duygularını, beklentilerini,hayallerini dış dünyaya dilin yapı taşları olan kelimelerleyansıtır. Lisan, insanın âyinesi, bir iletişim köprüsüoluverir. Bu ayna ve köprü ne kadar büyük ve genişolursa, o nisbette kişi, iç dünyasını dışarıya başarıyla vekazasız aktarabilir, yansıtabilir.

Bediüzzaman Hazretleri “Muhâkemât” isimli eserindelisan hakkında şu tespiti yapar: “Bir milletin mizacı(şahsiyeti, karakteri) o milletin hissiyatının menşei (kaynağı)olduğu gibi, lisan-ı millisi de hissiyatının makesidir(âyinesidir).” Yani bir milletin karakter özellikleri, millişahsiyeti hislerinden, duygularından kaynaklandığı gibi,konuştuğu milli lisanı da, hislerinin, duygularının göstergesidir.Dolayısıyla bu milletin evlatları olarak bizler,kelime hazinemizi arttırıp, dilimizin sınırlarını genişlettikçelisanın özelliklerini, inceliklerini öğrenmeye çalıştıkça,dilimizin güzellikleri hayatımıza, şahsiyetimize deyansıyıp bizi olgunlaştıracaktır, güzelleştirecektir. ZiraAnadolu’nun dili, devletler kuran, tarihe medeniyetlermiras bırakan, tüm cihanı imana ve İslam’a çağıran birimparatorluk dilidir.

Nihat Sami Banarlı çok değerli “Türkçenin Sırları” isimlikitabında “imparatorluk dilleri” hakkında şöyle söyler:
Bir kısım diller vardır ki, bir vatanda değil, birçok vatanlardadevlet kurmuş, hâkimiyet kurmuş büyük milletlerindilidir. Bu diller pek tabii olarak, medeniyet ve hâkimiyetgötürdükleri ülkelerin dillerinden derlenmiş kelimelerle dezengin büyük dillerdir.

İmparatorluk dilleri, milletlerin hâkim oldukları topraklardanvergi alır, baç alır, mahsul toplar gibi, kelime dealırlar. Hem bu alışın ölçüsü de yoktur. Kendilerine lazımolduğu kadar veya canları istediği kadar alabilirler… Öteyandan aynı ülkelerden derledikleri lüzumlu kelimelerikendi dillerinin gramerine, estetiğine ve fonetiğine göremillileştirerek kendi kelimeleri yaparlar. Biz bunlara ötedenberi fethedilmiş ülkeler gibi fethedilmiş kelimeler diyoruz.Ancak yeryüzünde ve cihan tarihinde imparatorlukdili olmamış diller çok, fakat imparatorluk dilleri azdır.Çünkü dünya tarihinde hem askeri ve idari imparatorlukhem de dil ve kültür imparatorluğu karabilmiş millet azdır.Bu saydığımız vasıflara, şüphesiz bazı mühim farklarlauygun imparatorluk dilleri, denilebilir ki, Latince, Arapça,İngilizce, ve Türkçedir. Bu dillerin hiç biri Özdil değildir.Esasen yeryüzünde hiçbir kültür ve medeniyet dili hiçbirzaman Özdil almak taassubuna ve basitliğine iltifat etmemiştir.”

Hâlbuki bugün böyle bir imparatorluk diline, mirasına,alt yapısına sahip bir milletin evlatları olarak bizler nehaldeyiz. Mesela bir İngiliz lise öğrencisi, 16. yüzyıldayaşamış Şekspir’in eserlerini okur, anlar, tefekkür eder,geçmişiyle bir bağ kurabilir. Yine bir Fransız talebe 19.asırda yaşamış, eserler vermiş Victor Hugo’yu okuyupanlayabilir. Fakat ne acıdır ki, Anadolu’nun çocuğu, 16.yüzyılda yaşamış Fuzuli’yi okuyamaz, okusa da anlayamaz.Ahmed Cevdet Paşanın eserlerine bir ecnebi kadaryabancıdır, uzaktır. Hatta daha dün denebilecek bir dönemdeyaşamış Mehmed Akif’in safahatını orijinalindenokuyamaz. Şairimizin Latin harflerine çevrilmiş şiirlerindenbile lügat kullanmadan istifade edemez. Bunun pekçok sebebi var. Lakin en önemli sebep, nesiller arasındaköprü olan dilimize, kelimelerimize yabancılaşmamızveya yabancılaştırılmamız gerçeğidir.

Diğer önemli bir nokta ise kelimelerin gücüdür, tesir sahasıdır.Zira kelimeleri tanımayanlar, kelimelerin gücünüve tesir kuvvetini bilemezler. Bu nedenle bir milleti tanımakiçin diline, kullandığı kelimelerine bakmak gerekir.Bir milleti ele geçirmek, tarih sahnesinden silmek içinise Konfüçyüs’ün dediği gibi “Geçmişle en önemli bir bağolan dilini, kullandığı kelimelerini ellerinden almak yeterlidir.”İşte biz de tam bu noktadan hareketle geçmişimizle,tarihimizle, milli hafızamızla köprülük yapan kelimelerimizitanımaya çalışıyoruz. Ecdadımızın elinde işlenmiş,milletimizin gönlünde yoğrulmuş, annemizin ak sütü gibibizden bir parça olmuş kelimelerimizi keşfetmek adınayola çıkıyoruz.

Evet, kitabın isminde de geçtiği gibi kelimelerimizin kökenlerineyolculuk yapıyoruz. Haydi, Bismillah…

TESLİMAT
 
Değerli okurlarımız tedarik usulüyle çalışmaktayız. Stoklarda bulunmayan eserler için tedarik süremiz en geç 3 iş günüdür.

Büyük oranda sipariş verdiğiniz gün saat 13:00 ve öncesi ise siparişiniz aynı gün kargoya verilir.Ve ertesi gün teslim edilir.

Eğer siparişinizi saat 13:00`den sonra verdiyseniz ürününüzün stoklarda olması durumunda ertesi gün kargolama yapılmaktadır.

El emeği ve kişiye özel eserlerde gönderim süresi değişebilmektedir. Siparişinizin yoğunluğuna ve sıraya göre 3-5 iş gününü bulabilmektedir. 

---

Yurt Dışında ki okurlarımızın dikkatine;

Yurt dışından yapılan alışverişlerde sitemizde ki yurt içi kargo ücretleri, teslim süre ve şartları geçerli değildir. Yurt dışı kargo ücretleri siparişinizden sonra ayrıca tahsil edilir.
Yurt dışına, özellikle Avrupa Ülkelerine vermiş olduğunuz siparişlerinizi anlaşmalı kargo firmalarımız ile, en kısa sürede ve en uygun fiyatlarla göndermekteyiz.Yurt dışı siparişlerde kargo bedeli müşteriye aittir. Bu bedeli dilerseniz western unionla dilerseniz kredi kartı yahut swift yoluyla ödeyebilirsiniz.

Yurt dışı siparişlerde kapıda ödeme yapılmamaktadır.

Siparişleriniz ORTALAMA 3-10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE tarafınıza teslim edilmektedir. Yurtdışına safran mürekkebi, çörek otu kapsülü gibi sıvı/gıda içerikli ürünler gönderilememektedir. Gümrük mevzuatı gereği bize geri dönmektedir.




 
Yükleniyor...