Lalegül Dergisi Haziran 2021 Sayısı
Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nı yine hüzünlü ve buruk geçirdik.
Hatırlayacağınız üzere Siyonist İsrail güçleri Ramazan Ayı’nda, hem de Kadir Gecesi, Mescid-i Aksa’da namaz kılan Müslümanlara saldırmışlardı. Sonra Gazze’ye hava operasyonu düzenleyerek saldırıları daha da genişletmişler ve kadın, çocuk demeden onlarca masum sivili katletmişlerdi.
Bu katil devlet son yıllarda yaptığı saldırıları, sürekli Ramazan Ayı’na denk getirip bu mübarek ayı ve Ramazan Bayramı’nı tüm İslam âlemine zehir etmektedir. Tabi bu bir tesadüf değildir, bilakis bir plan ve program çerçevesinde gerçekleştirilen bu saldırılar, aslında İslam âlemine yönelik bir hakaret ve meydan okumadır. Kurulduğu günden bu yana birçok katliama imza atan ve uluslararası hukûku yerle bir ederek, işgal ettiği Filistin topraklarında Müslümanlara karşı her geçen gün şiddetini artıran Siyonist İsrail, kan dökmeye bir türlü doymuyor.
O kadar İslam Ülkesi arasında gözüne kestirdiği Filistin halkına pervasızca saldırıyor. Vuruyor, kırıyor, yakıyor, yıkıyor… Tabiri caizse “sokmadan duramayan akrep” misali, Filistin’e saldırmadan duramıyor. Huyum Kurusun Sokmadan Duramıyorum Hani anlatılır; bir akrep nehrin karşı yakasına nasıl geçerim diye çare ararken, o sırada karşıya geçmek üzere olan bir kurbağa görmüş ve yanına yaklaşıp: - Beni de sırtına alıp karşıya geçirir misin? demiş.
Fakat kurbağa endişeyle akrebe şöyle demiş: - Seni karşıya geçireyim ama sen rahat durmazsın ve korkarım nehri geçerken beni sokarsın. - Olur mu öyle şey, eğer seni sokarsam ben de boğulurum. - Sokmayacağına söz veriyor musun? - Namus ve şeref sözü veriyorum! Kurbağa akrebi sırtına almış ve başlamış yüzmeye. Tam nehrin ortasına gelmiş ki boynunda müthiş bir acı hissetmiş.
Akrebin sözünde durmadığını ve zehirli iğnesini soktuğunu anlamış. Acılar içinde sormuş: - Hani sokmayacağına söz vermiştin. Akrep şöyle demiş: - Huyum kurusun sokmadan duramıyorum!.. Akrep sokmadan, Siyonist İsrail vurmadan duramıyor. Dünyanın gözü önünde mazlum ve masum Filistin halkına her fırsatta vuruyor da vuruyor. Medeni(!) Dünya’nın gözleri önünde böylesine bir insanlık dramı cereyan ederken, dünya bu konuda sus-pus olmuş.
Sanki ölü toprağı serpilmiş herkesin üzerine… Peki bu gözü dönmüş canilere kim engel olacak, bu vahşete, bu işgale kim dur diyecek?! Bilinmelidir ki, orada yaşanan dram, sadece Filistin halkının dramı değil, alev alev yanan, yıkılıp dökülerek harabeye çevrilen sadece o topraklar değil, aynı zamanda insanlığın onuru, haysiyeti ve izzetidir.
İslam Âlemi Adına Büyük Bir Utanç İslam Coğrafyası’nın göbeğinde, bu kadar İslam Ülkesi’nin arasında, bu katil devletin her canı istediğinde Gazze’ye saldırıp altını üstüne getirmesi, ne yazık ki, İslam âlemi adına büyük bir utançtır! İşin en acı tarafı ise; Müslümanların en kutsal üç mabedinden biri olan Mescid-i Aksa’ya yapılan bu çirkin saldırıların, İslam Ülkelerinin başında bulunan kukla liderleri pek de rahatsız etmemesi..
Siyasi konjonktürü veya devletlerarası birtakım dengeleri bahane ederek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılara karşı tepkisiz kalan bu kukla idareciler, barış için her türlü çabayı gösteren Türkiye’mizi pek çok konuda olduğu gibi maalesef bu konuda da yalnız bırakıyorlar.
Bu umursamaz tavırlarıyla, aslında kendi halklarına da ihanet içinde olan İslam Ülkeleri’nin başındaki bu şuursuz idareciler, şimdi konuşmayacaksa ne zaman konuşacaklar, Filistin konusunda kalıcı bir çözüm ortaya koymak için birleşmeyecekse ne zaman birleşecekler?!
Müslüman halkların başındaki, Müslümanların başına bela olan bu tür kukla idarecileri Allah-u Teala’ya havâle ediyor; başta Filistin toprakları olmak üzere, işgal altındaki tüm İslâm beldelerinin bir an önce din düşmanlarının tahakküm ve tasallutundan kurtulmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Fî emanillah!..
