Hz. Peygamber, müslümanların hem dinî hem de dünyevî lideri idi. O, bu vazifenin bir gereği olarak gelen vahyi müslümanlara tebliğ ettiği gibi bunları hayatında tatbik ederek müslümanlara örnek olmuştu. Yine müslümanların dünyevî işlerini düzene koymuş; liderlik sorumluluğunu yerine getirmiş ve siyasî birliği sağladıktan sonra da devlet başkanlığı görevini üstlenmişti. Hiç şüphesiz vefatıyla birlikte müslümanlar için yeni bir dönem başlamıştı. Hz. Peygamber'den sonra vahiy gelmeyeceği için peygamberlik görevi de sona ermişti. Bununla birlikte toplumun idari işlerinin yürütülmesinde liderlik vazifesine ihtiyaç devam ediyordu. Hz. Peygamber'in vefatıyla birlikte müslümanların çözmeleri gereken en önemli sorun da buydu. Zira Allah Resûlü, vefatından önce yerine kimseyi tayin etmediği için bu meselenin çözümü müslümanlara kalmıştı. Nitekim müslümanlar bir yandan Hz. Peygamber'in vefatının getirdiği hüznü yaşamakla birlikte diğer yandan da toplumsal birliğin zedelenmemesi için liderlik sorununu çözmeleri gerektiğinin bilincindeydiler. Aksi halde Hz. Peygamber'in yokluğunun getirdiği boşluğun da etkisiyle toplumda yeni gruplaşmaların, özellikle asabiyete bağlı derin ayrılıkların yaşanacağının farkındaydılar. Bu sebeple Hz. Peygamber'in vefatının hemen ardından müslümanlar devlet başkanı olarak Hz. Ebû Bekir'e biat ettiler. Hz. Ebû Bekir, Hz. Peygamber'in en yakın arkadaşı ve sırdaşıydı. Kısa süren halifeliği sırasında önemli işler gerçekleştirdi. Devlet yönetiminde Hz. Peygamber'i kendine örnek alan Hz. Ebû Bekir, ridde hareketlerinin yarattığı siyasî belirsizliği ortadan kaldırdıktan sonra bölgenin iki büyük gücü olan Bizans ve Sasânî imparatorluklarıyla aynı anda mücadele etti. Özellikle Irak ve Suriye fetihlerinde elde ettiği başarılar, kendisinden sonra gelen halifeler için devletin sınırlarının genişlemesinde önemli bir adım oldu. Müslümanların bu zor şartlarda Hz. Ebû Bekir'in liderliğinde kenetlenmeleri, birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirmek yanında siyasî istikrara önemli bir katkı sağladı.
TESLİMAT
 
Değerli okurlarımız tedarik usulüyle çalışmaktayız. Stoklarda bulunmayan eserler için tedarik süremiz en geç 3 iş günüdür.

Büyük oranda sipariş verdiğiniz gün saat 13:00 ve öncesi ise siparişiniz aynı gün kargoya verilir.Ve ertesi gün teslim edilir.

Eğer siparişinizi saat 13:00`den sonra verdiyseniz ürününüzün stoklarda olması durumunda ertesi gün kargolama yapılmaktadır.

El emeği ve kişiye özel eserlerde gönderim süresi değişebilmektedir. Siparişinizin yoğunluğuna ve sıraya göre 3-5 iş gününü bulabilmektedir. 

---

Yurt Dışında ki okurlarımızın dikkatine;

Yurt dışından yapılan alışverişlerde sitemizde ki yurt içi kargo ücretleri, teslim süre ve şartları geçerli değildir. Yurt dışı kargo ücretleri siparişinizden sonra ayrıca tahsil edilir.
Yurt dışına, özellikle Avrupa Ülkelerine vermiş olduğunuz siparişlerinizi anlaşmalı kargo firmalarımız ile, en kısa sürede ve en uygun fiyatlarla göndermekteyiz.Yurt dışı siparişlerde kargo bedeli müşteriye aittir. Bu bedeli dilerseniz western unionla dilerseniz kredi kartı yahut swift yoluyla ödeyebilirsiniz.

Yurt dışı siparişlerde kapıda ödeme yapılmamaktadır.

Siparişleriniz ORTALAMA 3-10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE tarafınıza teslim edilmektedir. Yurtdışına safran mürekkebi, çörek otu kapsülü gibi sıvı/gıda içerikli ürünler gönderilememektedir. Gümrük mevzuatı gereği bize geri dönmektedir.




 
Yükleniyor...