Yükleniyor...
Alt Kategoriler
Markalar
Nitelikler
Fiyat Aralıkları
Listeleme

Ruhul Furkan Tefsiri ve Kuranı Mecid Tefsirli Meali

Yükleniyor...

Ruhul Furkan Tefsiri ve Kuranı Mecid Tefsirli Meali

Ruhul Furkan Tefsiri ve Kuranı Mecid Tefsirli Meali ile Kuranı Azim Tefsirli Meali ( kırık manalı )

Ruhul Furkan Tefsiri Hacı Mahmud Efendi Hazretlerinin en büyük yazılı eseri olup 2020 yıl sonu itibariyle 19 cilttir. Tamamının 30 ciltten fazla olması beklenmektedir ki ebatı ve hacmi düşünüldüğünde onbinlerce sayfalık tüm tefsirleri cem eden bir tefsir olacağı aşikardır. İsmailağa medreselerinde genelde celaleyn, ibni kesir, ruhul beyan gibi tefsirler okutuluyor olduysada  Mahmud Efendi Hazretleri ruhul furkan tefsirinin niçin yazıldığı sorulduğunda :Kuran-ı Azîmüş-şanın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kuran-ı Kerimi Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayının Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahharada yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelime kelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık" şeklinde cevap vermiştir.

 

Kuranı Mecid Tefsirli Meali


Kuranı mecid meali Hacı Mahmud Efendi Hazretlerinin güzide meali olup parantez içi açıklamaları ve akıcı uslübuyla diyebiliriz ki türkiyedeki en iyi mealdir.
mesela Fatiha Suresinin tefsiri kuranı mecid tefsirli mealinde şu şekilde olup diğer surei şerifelerde benzer uslup ve akıcılıkla meallendirilmiştir :

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın ismiyle!
Hanefî fakihlerince, sûrelerin başlarında bulunan besmeleleri o sûrelerin birer parçası değildir, ancak müstakil birer âyet olup, sûrelerin aralarını ayırmak ve kendileriyle teberrük olunmak için mükerrer olarak inmiştir. Geniş malûmat için bakınız Rûhu`l Furkân: 1/69-70

 Bütün hamdler (ve övgüler) tüm âlemlerin Rabbi(yaratıcısı ve yöneticisi) olan Allâh’a mahsustur;

(Dünyada mümin-kâfir ayırmaksızın her bir kuluna son derece acıyan ve gerçek manada sadece Kendisi nimet vermekte olan) O Rahmân’a; (âhirette yalnız iman edenleri son derecede esirgeyecek olan hakikî nimet sahibi) O Rahîm’e!

O, dîn gününün Mâliki (ve ceza gününün yegâne sahibi)ne!

(O, yüce Allâh’a itaat eden kullar:)(Ey Rabbimiz!) Ancak Sana ibadet (ve kulluk) ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz!” (derler.)

(Buna mukabil, Allâh-u Te`âlâ: “Peki Benden ne tür bir yardım istiyorsunuz?” buyurunca, onlar şöyle dua ederler:) “Bizi o dosdoğru yola hidâyet et!..

Kendilerine (ikrâm ve) in`âm etmiş bulunduğun o (peygamberlerin, sıddîkların, şehitlerin ve salih) kimselerin yoluna! (Senin tarafından) kendilerine gazap edilen (Yahudi)lerin (yoluna) değil, (doğru yoldan sapıtarak) dalâlete düşen (Hristiyan tâife)lerin(in izine) de değil!

”Ebû Hureyre (Radıyallâhu anh)`dan rivayet edilen bir hadîs-i kudsîde Allâh-u Te`âlâ şöyle buyurmuştur: “Namazı (Fâtiha’yı) Kendimle kulum arasında iki parçaya böldüm. İstediği şey kuluma verilecektir. Kul: "Hamd, âlemlerin Rabbi Allâh’a aittir!" dediğinde, Allâh-u Te`âlâ: "Kulum Bana hamdetti!" buyur(arak memnuniyetini ifade buyur)ur. Kul: "O Rahmân; O Rahîm!" dediği zaman Allâh-u Te`âlâ: ‘Kulum Bana övgüde bulundu!’ buyurur. Kul: "Ceza gününün Mâliki!" dediği vakit Allâh-u Te`âlâ: "Kulum Bana tâzimde bulundu!" buyurur. Kul: "Ancak Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz!" deyince de Allâh-u Te`âlâ: "İşte bu, Benimle kulum arasındadır. İstediği şey kulumundur!" buyurur. Kul: ‘Bizi, gazaba uğrayanların ve dalâlete düşenlerin (yoluna) değil de, kendilerine in’âm etmiş bulunduğun kimselerin o dosdoğru yoluna hidâyet buyur!’ dediğinde ise, Allâh-u Te`âlâ: "İşte bu, kuluma ait (bir talep)tir. İstediği şey kulumundur!’ buyurur.”
(Müslim, Salât: 11, No: 395, 1/296)


 
Yükleniyor...