İdareciliğin, diğer adıyla yönetimin toplumların hayatındaönemli bir yeri vardır. Mükemmel yönetim, mükemmel ve müferrahtoplumu; hatalı, yanlış yönetim ise huzursuz, kaygılı birtoplumu netice verir.
İslâm âleminde, “toplumun refahı için ideal, mükemmel idarecinasıl olmalıdır?” sorusunu cevaplamaya yönelik kitaplar, ilkyüzyıllardan itibaren yazılmaya başlanmıştır.
İdarecilik, diğer adıyla yönetim, geçmişte Müslümanların, günümüzdeise batılıların üzerinde durduğu son derece önemli birkonudur. Şöyle ki:
İslam âleminde, idarecilikle (yönetimle) ilgili kitaplar ilk yüzyıllardanitibaren yazılmaya başlanmıştır. Dört halife dönemindenhemen sonra, yönetim babadan oğula geçen saltanat şekline dönüştüğünden,yazılan kitaplarda haliyle hükümdarlara yapılmışnasihatler olarak kaleme alınmıştır. Bu tür kitaplar ekseriyetleâlimler tarafından yazılmıştır. Bununla beraber hükümdarlarveya vezirler tarafından kaleme alınmış kitaplar da vardır. Örneğin,hükümdarlardan Keykâvus b. İskender’in “Kâbûsnâme”sive vezir Nizamülmülk’ün “Siyasetname”si onlardan yalnızca ikitanesidir.
Osmanlı döneminde, daha önce yazılmış “Siyasetname” türükitapların bir kısmı tercüme edilmiş veya telif eserler kalemealınmıştır. Bursalı Mehmet Tahir Efendi “Siyasete MüteallikAsar-ı İslamiye” adlı kitabında bu tür kitaplardan kütüphanelerde kayıtlı 172 eserin isimlerini verir. Profesör Ahmet Uğur da“Osmanlı Siyasetnameleri” adlı kitabında, Osmanlı dönemindeyazılmış 31 adet eserin kısa tanıtımlarını yapar.
20. yüzyılda ise, İslami idarecilikle ilgili kitap telifinin yok denecekkadar az olduğunu görürüz.
Batı toplumlarında ise, 19 ve 20. yüzyıllara gelinceye kadar yönetimve idarecilikle ilgili kitaplar oldukça azdır. Hatta İngilizcede“liderlik” kelimesinin 19. yüzyıla kadar olmadığı söylenir. Yönetimkonusunda araştırmalar 19. yüzyıl başlarında Sanayı İnkılâbı(endüstri devrimi) sonrasında fabrikaların ortaya çıkmasıyla başlar.Yönetimin bir bilim olarak ele alınması ise 20. yüzyıl başlarındaolur. Bu dönemde bilhassa Amerika’da yoğun bir araştırmabaşlatılmıştır. Kaynaklarda elli yıl içinde üç binden fazla araştırma,150 sayfa tutan bir bibliyografya oluştuğundan bahsedilir.11950 yılından sonra geliştirilen sistem anlayışı yönetim bilimlerindebir devrim niteliği taşır. Bugün ise yönetim, daha genişçapta araştırma ve uygulamaların konusu olmaktadır.
***
Günümüze gelince; bugün kitap piyasasına baktığımızda Müslümanlartarafından telif edilmiş, günümüz şartlarına uygun,özgün, İslamî liderlik ve İslamî yönetim anlayışıyla ilgili kitaplarmaalesef göremiyoruz.
Piyasadaki kitapların çoğu Amerikalı yazarların kitaplarıdır. Teliftarzındaki kitaplar ise, bu tür kitapların bir kopyası niteliğindedir.İslami yönden, daha önceki nasihatname (Siyasetname)türü kitapların bir kısmının tercümeleri var.
Bu tür kitapların liderlik konusunda elbetteki faydaları var. Fakatiki durum istifadeyi azaltıyor. Amerikalıların yazdığı kitaplar kendi ortamlarına göre yazılmış olduğundan, çok yönlerdenbizim toplum yapımıza uymuyor. Nasihatname (Siyasetname)türü İslamî kitaplar ise, geçmiş zamanların şartlarına göre yazıldığındangünümüze hitap edemiyor.
Müslümanların, eski ve yeni kitaplardan istifade ederek günümüzşartlarına uygun, İslam’ın kendine has idarecilik, liderlikanlayışını aksettirecek özgün kitaplar ortaya koyması şarttır.
Amerikalı Müslüman yazar Hişam Et-Talib, “İslam DavetçilerineEğitim Rehberi” adlı kitabının ilk sayfasına şöyle giriş yapar:
“İslami hareketin -birçok kamp ve eğitim çalışması düzenlemekleberaber-, insan yetiştirme ve liderlik eğitimi alanına gerekenilgiyi gösterdiği söylenemez. Gerçekten bu alanın daha sistematikolarak incelenmesi, ders kitabı ve müfredat şeklinde programlanmasıgerekiyor. Biz, bugüne kadar böylesine önemli birihtiyacı tatmin edici bir cevap sunmak üzere yayınlanmış bir tekkitap bilmiyoruz.”
“Bu tür bir kitabın ilk defa olarak yayınlanmış olması gerçeği,ümmetin içinde bulunduğumuz dönemde düştüğü durumugösteriyor. Eğer bugün ümmet, Kur’ân’ın buyurduğu gibi diğermilletlere bir yol gösterici olmak mecburiyetinde ise piyasadabuna benzer yüzlerce kitap bulunmalıydı.”2
***
Batıda pek çok liderlik kuramı/modeli ortaya atılmıştır. Fakatbu liderlik modellerinin çoğu parlak teorilerden ibarettir. Bütünyönleriyle denenmiş, tecrübe edilmiş, müşahhas olarak insanlıkâlemine takdim edilen, kapsamlı, tutarlı bir model yoktur.
Kur’ân ve sünnetin insanlık âlemine sunduğu liderlik “hizmetkârliderlik modeli” şeklindedir.3 Peygamberimiz (sav) “Bir kavminefendisi, o kavme hizmet edendir” hadisiyle bunu dile getirir.İslam’ın “hizmetkâr liderlik modeli”, Asr-ı Saadet döneminde baştaPeygamberimiz, dört halife ve diğer sahabeler tarafından uygulanmış,pratikte yaşanmış, müspet neticeleri görülmüş bir liderlikçeşididir. Ayrıca daha sonraki dönemlerde de küçük bir insan gurubundan,kıtalara hükmeden hükümdarlara varıncaya kadar pekçok lider tarafından da uygulanmıştır. Bu yönüyle bu liderlik çeşidininsayılamayacak kadar çok müşahhas örnekleri vardır.
Elinizdeki kitap, İslam’ın “hizmetkâr liderlik modeli”ni ele almaktadır.Bu kitap piyasadaki mevcut boşluğu nisbeten doldurmak,İslam’a ve Müslümanlara hizmet edecek liderlere, yöneticilere–bilhassa gençlere - yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.
***
Kitaptaki konular ele alınırken, çocuklarına liderlik yapan annebabalardan, öğretmenlere, müdürlere, dernek başkanlarına, hattadevlet başkanlarına varıncaya kadar idari konumdaki herkesiilgilendiren ortak konular üzerinde durulmuş, bütün idarecikimselere faydalı olmak hedeflenmiştir.
Bu kitap, Peygamberimiz (sav)’in şu iki mühim hadisinin şerhiolarak da düşünülebilir:
“Bir kavmin efendisi, o kavme hizmet edendir.”4 “Hepiniz çobansınızve hepiniz sürünüzden mesulsünüz. İnsanlar üzerindeidareci olan, onların çobanıdır ve o, onlardan mesuldür.
Kişi, ailesinin çobanıdır ve onlardan mesuldür. Kadın, kocasınınevinin çobanıdır ve ondan mesuldür. Hizmetkâr, efendisineâid malın çobanıdır ve elinin altındakinden mesuldür.(Elhâsıl) her biriniz çobansınız ve her biriniz sürünüzdenmesulsünüz.”5
***
Kitap hazırlanırken yönetimle ilgili batılı yazarların ve İslamâlimlerinin siyasetname türü kitaplarından istifade edildi. Fakatkonu daha çok ayet, hadis ve sahabe –bilhassa Hz. Ömer- eksenliolarak ele alındı. Yeri geldikçe İslam tarihinden örneklerde eklendi.
Yönetim uzmanları, liderle yöneticiyi birbirinden ayırırlar. Liderlikle,yöneticilik her ne kadar farklı şeylerse de aralarındaortak özellikler olduğu için yeri geldikçe lider, yeri geldikçe idareci,yönetici kelimeleri kullanıldı.
Kitabımızın idarecilik, yöneticilik yönünden faydalı olacağınıümit ediyoruz.
İnşallah ileride bazı şahsiyetler bu konuları etraflıca ele alır vegeleceğin öncülerine yol gösterirler. Onlar da ümmeti içinde olduğudurumdan kurtarırlar.
Gayret bizden, muvaffakiyet Cenab-ı Hak’tandır.
23 Haziran 2013/Kayseri
(1). Bkz. Thomas Gordon, Etkili Liderlik Eğitimi, Sistem Yayıncılık, İst. 1997, s. 3.
(2). Hişam Et-Talib, İslam Davetçilerine Eğitim Rehberi, Koba y, İst. 1993, s. 1.
(3). Amerika’da geliştirilen liderlik kuramları içinde Robert Greenleaf ’ın l970 yılındaortaya koyduğu liderlik çeşidi de “Hizmetkâr Liderlik” (Servant-Leadership) adınıtaşır. Bununla beraber bizim burada üzerinde durduğumuz liderlik Greenleaf ’ın felsefesindenfarklıdır.
(4). Kenzü’l-Ummal, c. 6, hn: 17517, 17518.
(5). Sahih-i Buhari, Kitabu’l-Ahkâm, Bab 1. / Sahih-i Müslim, Kitabu’l-İmare, Bab 5,hn: 1829